Salgın, hiçbir şeyin garanti olmadığını, bir anda tüm rutinlerin bozulabileceğini gösterdi.
Salgın, tüm dünyaya doğayla aradaki dengeyi kurmanın giderek önemli bir hâl aldığını gösterdi.
Her konuda tekelleşen Çin, üretim ve sanayi anlamında dünyanın büyük bir ihtiyacını karşılıyordu. Salgın; tekelleşmenin sermaye sahipleri için büyük risk olduğunu, gücü dağıtmak gerektiğini gösterdi.
Her ülkenin imalat sektörünü geliştirmesi gerektiğini ve yerel olarak iş olanaklarının yaratılmasının önemini ortaya koydu.
Salgın, ekonomilere ve işletmelere iklim değişikliğine daha fazla önem vermeleri çağrısı yaptı.
Ormansızlaşmanın, iklim değişikliğinin ve vahşi hayvanları doğal yaşam alanlarından uzaklaştırıp insan popülasyonlarına daha yakın hâle getirmenin zoonotik (hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar) hastalıkların yükselmesini kolaylaştırdığını gösterdi.
Dünyanın süreci yönetmekte zorlanması, kimi liderlerin yetersizliği, zihniyet değişikliğine gidilmesini ortaya koydu.
Hükümetlerin, kurumların, çalışanların salgın karşısında ne kadar savunmasız kaldığını gösterdi, krizi aşmak için “bir araya gelin, birlikte çözüm üretin” mesajı verdi.
İşverenlere ve hükümetlere gelecekteki felaketlere daha iyi hazırlanmalısınız, programlarınızı başlatmalısınız dedi.