Evden çalışmada nasıl başarılı olunur?

Koronavirüs çerçevesinde alınan tedbirler neticesinde tüm dünyada yaygınlaşan evden çalışma modeline Türkiye’de de geçilmeye başlandı. Peki evden çalışma herkese uygun bir model mi? Evden çalışmada başarılı olmak için nasıl bir yol izlenmeli onlardan söz edeceğim.

Öncelikle belirtmeliyim ki Türkiye’de uzaktan çalışma; gevşemek, tüm gün film seyretmek, müzik dinlemek, evle ilgilenmek gibi endişeleri beraberinde getirmektedir. “Patron, çalışanını gözünün önünde ister” görüşünden dolayı geriye itilmektedir. Bu algının değişmesi, şimdiki zamanın ve işin geleceğinin kaçınılmaz çalışma modeli olan evden çalışmayı tercih edilir kılacaktır. Uzaktan çalışmada iş arkadaşlarıyla iletişimi devamlı kılmak ve patronla belirli projelerdeki ilerlemeleri paylaşmak bu modelin verimliliğini ortaya koymak açısından kritiktir.

Evden çalışma herkes için uygun mudur?

Evden çalışma herkes için uygun bir model değildir. Bunun nedeni, gün içinde dikkat dağıtan unsurları ortadan kaldırmanın zorluğu ya da en verimli olunacak zamanların çalışma saatleri olarak ayarlanamaması ve evden çalışmanın disiplin gerektirmesidir. Ayrıca evden çalışmada yalnız olmanın ve artan izolasyonun üretkenliği ve motivasyonu zayıflatması söz konusudur. Ofiste çalışırken, sabah işe gidip masanıza geçmek uyanmanıza ve çalışmaya hazır hissetmenize yardımcıdır. Ancak evde iken yatağınızdan çıkıp bilgisayarınızın başına geçmek aynı etkiyi oluşturmamaktadır.

Her şeye rağmen evden çalışmak imkânsız değildir hatta her gün işteymiş gibi odaklanarak yapıldığında asgari ofis politikalarının olmaması, sürekli bölünmeye maruz kalınmaması, işe gidiş- geliş stresinin azalması gibi nedenlerle verimliliği artırmaktadır.

Evden verimli çalışmak için yapabilecekler şu şekildedir:

  • Evden çalışmaya gerçek bir iş gibi bakılmalıdır.
  • Evde çalışmak için özel bir yer ayırmalı, rahat ve fonksiyonel ofis ortamı ve mobilyaları tercih edilmelidir.
  • Evin paylaşıldığı diğer kişilere çalışma alanını kullanmamaları yönünde uyarıda bulunmalıdır.
  • Dikkatin dağılması durumuna karşılık kapı kapalı tutulmalıdır.
  • Ofise gider gibi bakımlı olunmalı, giyime özen gösterilmelidir. Özellikle ofise gider gibi giyinmek, ev ortamını gerçek bir ofis gibi hissetmeyi sağlamaktadır.
  • İşe erken başlanmalıdır. Çalışma saatleri hakkında net olunmalıdır.
  • İş günü planlanmalı, yapılacak işler listesi kontrol edilmeli, işlerin tamamlandığından emin olunmalıdır.
  • Çalışma saatlerinde kesinti yapmamak konusundaki hassasiyet aileye, arkadaşlara iletilmeli, istedikleri zaman plan yapamayacakları iletilmelidir.
  • Televizyon karşısında çalışılmamalıdır.
  • Telefonu elinden bırakamayanlar, sosyal medya bildirimlerini kapatmalı ya da uçak moduna almalı ve telefon kullanımını en aza indirmeyi alışkanlık hâline getirmelidir.
  • Önemli belgeleri Dropbox veya Google Drive gibi bir bulut depolama hizmetine yükleyerek, her yerden giriş yapma ve dosyalara ulaşma imkânı sağlanmalıdır.
  • Yöneticilerle ve ekip arkadaşlarıyla iletişimi artırarak beklentileri hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.
  • Sabah çalışmaya başlamadan, akşam çalışmayı sonlandırmadan evvel işlerin üzerinden geçmek için telefon görüşmesi gerçekleştirmek değerlendirilmelidir. Çünkü kurumda uzaktan çalışmaya yönelik bir altyapı ya da alışkanlık olmaması hâlinde iletişim kazalarının yaşanması olasıdır.
  • Kısa molalar verilmelidir.
  • Uzun süreli izolasyon moral ve üretkenliği etkileyeceğinden Slack, Zoom, Skype, Microsoft Teams, Google+ Hangouts, Trello, vb. üzerinden ekip arkadaşlarıyla yüz yüze görüşmeler sürdürülmelidir. Bu görüşmeler birlik ruhunu pekiştirecek, meslektaşlarla belli aralıklarla iletişim kurmaya çalışmak depresyona yol açabilecek izolasyon duygularından arınmayı sağlayacaktır. TV’de, sosyal medyada düzenli olarak virüs haberlerini okumak iş yapmaya engel oluşturacağı gibi paniği de tetikleyecek, psikolojiyi olumsuz etkileyecektir.

Şayet bir ekip sanal olarak çalışmayı öğrenir ve geliştirirse paylaşılan fiziksel alan gücünü kaybeder. Bunun yerine, teknoloji bu paylaşılan alan hâline gelir. Tıpkı bir şirketin bir ofis alanı ve bir dinlenme alanı gibi. Birçok şirketin yeni deneyim ettiği evden çalışmanın virüs tehlikesi ortadan kalktığında kurumlar tarafından tercih edilecek bir model olup olmayacağını zamanla göreceğiz ancak Türkiye’nin bu konuda daha kat edecek yolu olduğunu belirtmek gerek.

Yazımı Unilever CEO’su Alan Jope’nin 17 Mart 2020 tarihinde çalışanlara verdiği, bana da iyi gelen bir mesajla sonlandıracağım. Alan Jope diyor ki;

“Bunlar eşi görülmemiş zamanlar. Şimdi, her zamankinden daha sakin olmamız, becerikli olmamız ve en iyi yaptığımız işi yapmamız gerekiyor: birbirimizi desteklemeye, tüketicilerimizin değişen ihtiyaçlarını karşılamaya ve müşterilerimize hizmet etmeye odaklanın. Güvende kalın ve kendinize iyi bakın.”