Havayolu sektörü ayakta kalmak için hangi tedbirleri alıyor?

Son günlerde THY’nin personel maaşlarında indirime gitmesi sosyal medyada sıkça eleştiriliyor. Bu duruma yönelik olarak dünyanın dört bir yanındaki havayolu şirketleri tarafından benzer planların uygulandığını paylaşmak istiyorum.

👉 Salgınla birlikte havacılık sektörü ayakta kalabilmek için;
➡️ CEO maaşlarının indirilmesi ya da belli bir döneme kadar CEO’lara maaş ödenmemesi
➡️ Orta ve üst düzey yönetici maaşlarında kesintiye gidilmesi
➡️ Pilot maaşlarının dondurulması
➡️ Saatlik uçuş ücretlerinin düşürülmesi
➡️ Belli bir süreyi aşan çalışanlara erken emeklilik yolunun açılması
➡️ Çalışanlara gönüllü olarak işten ayılma seçeneğinin sunulması gibi adımları devreye aldı.

Havacılık sektörü dünya genelinde talep düştüğü için irtifa kaybediyor. Brand Finance 2020’de ilk sırada yer alan ve 1.975 milyar dolar marka değeri ile “Türkiye’nin en değerli markası” olarak saptanan THY’nin attığı adımları eleştirmeden evvel sektörü ve yurt dışında atılan adımları izlemek gerekiyor. Pandemiden en çok etkilenen diğer sektörler gibi havacılık için de şu anda işin sürdürebilirliği önem kazanıyor. Belirtmek isterim ki THY’nin attığı adımlar yurt dışında çok daha erken atıldı, binlerce çalışan işini kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. Ekonomik ve jeopolitik belirsizlikler devam ediyor. Bilinmeyen korkusu insanların en temel korkusu olmayı sürdürüyor.

Kriz zamanlarında psikolojik güvenlik ihtiyacımız artıyor. Psikolojik sermaye kadar psikolojik güvene ihtiyacımız oluyor. Karşılıklı güvene; işverenimize, yetkililere. Psikolojik güvenlik yoksa çalışanlarımız konuşmuyor. Güven ise samimiyet ve açıklığı sağlıyor. Bu nedenle karşılıklı saygı oluşuyor. Şu an karşılıklı empati gerekiyor. İki taraf da kaygılı. İşveren ve çalışan bu krizde aynı tarafta şayet art niyetli adımlar, fırsata dönüştürmeler yoksa. Bu nokta da ahlak- etik öne çıkıyor. Ortak sorumluluk duygusu gerekiyor. Ülkemizin dünyaya açılan yüzü olan THY’nin, en değerli markamızın bu uygulamasını eleştirmeden evvel gözden kaçırmamamız gereken detaylara vurgu yapmak, bu ve benzer adımların pandemiyle birlikte hacmi zayıflayan riskli başka sektörler için devam edeceğini belirtmek istiyorum.

2020 bir yavaşlama yılı. Yavaşlama yıllarının sonuçları ise yükselme yıllarından oldukça farklı. Aslında olan tam olarak şu; pandemiyle birlikte şirketlerin davranış biçimleri değişiyor, olağanüstü durumlar olağanüstü sonuçlar oluşturuyor.