İK teknolojisi ve İK’nın dijitalleşmesi

Güneydoğu Asya bölgesinin dünyada İK teknolojileri (HrTECH) konusunda ön sıralarda olduğunu biliyor muydunuz?

Güneydoğu Asya bölgesi, dünyanın en hızlı büyüyen bölgeleri arasında yer alıyor ve birçok uzman, küresel olarak dördüncü büyük ekonomik bölge olacağını tahmin ediyor. Güneydoğu Asya bölgesini HR Tech çözüm sağlayıcıları için ideal bir yer yapan bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

HR Tech endüstrisi, Güneydoğu Asya’da en çok aranan endüstrilerden biri durumunda. Singapur’da yaklaşık 200 İK teknoloji şirketi bulunuyor. Yatırımcıların yaklaşık yüzde 90’ı Singapur dışındaki en sıcak Güneydoğu Asya pazarının Endonezya ve Vietnam olacağını belirtiyor.

Küresel insan kaynakları yönetimi pazarının 2025 yılına kadar 30,01 milyar USD’ye ulaşması ve 2019-2025’e göre yüzde 11’lik bir CAGR (Bileşik yıllık büyüme oranı) kaydetmesi bekleniyor.

İK artık maaş, bordro gibi rutin idari süreçleri otomatikleştirmenin ötesine geçiyor. Günümüzde akıllı teknolojilerin uygulanması işgücü yönetimi, kariyer planlama, yetenek kazanımı, Ar-Ge, çalışanların katılımı ve iş zekâsını kapsıyor.

Nitekim İK’nın artık sadece çalışmalarını ‘dijitalleştirmek’ değil, teknolojiyi iş rollerinin çekirdeğine entegre etmek için tüm çalışma süreçlerini dijitalleştirmesi gerekiyor. Dijital çağda doğan genç çalışanlar yeni çağ araçlarını sorunsuz bir şekilde benimseyeceği için stratejik bir dijital çalışma kültürü uygulanması kaçınılmaz bir hâl alıyor.

İK profesyonellerinin veri güvenliği ve analitik gibi yeni konuları öğrenmesi gerekiyor.

Şirketlerin giderek daha fazla yetenek çekmeye ve çalışan deneyimiyle ilgili konulara odaklanması; harika bir çalışan deneyimi sunmak için de; yetenek edinme, öğrenme ve geliştirme, performans yönetimi, bordro, vb. gibi tüm işlevlerde teknolojiyi benimsemesi önem kazanıyor.

Hindistan, Singapur ve Çin gibi APAC ülkelerinin hükümetleri, dijital ekosistemi tercih eden politikalar oluşturarak dijital teknolojilerin günlük yaşamda ve işyerlerinde kullanılması için kapsamlı bir kampanya yürütüyor. Türkiye’nin ise ulusal bir AI stratejisi benimsemiş olan 22 ülkeden biri olmadığını burada hatırlatmak gerekiyor.