Yeni bir iş sağlığı dalgası mı oluşuyor? İş sağlığına yatırım yapmak neden önemli hale geliyor? 2022’deki ekonomi, şirketleri iş sağlığı kavramını işyeri güvenliğinden çok daha fazlasını içerecek şekilde yeniden tanımlamaya zorladı. Bildiğiniz gibi uzun yıllardır geleneksel iş sağlığı, özellikle işle ilgili yaralanmaları tedavi etmek ve çalışanların işe geri dönmesini sağlamak için işyeri güvenliği etrafında toplandı.
Ancak 2022’deki yeni ekonomi, şirketleri geleneksel iş sağlığı kavramını işyeri güvenliğinden çok daha fazlasını içerecek şekilde yeniden tanımlamaya zorladı. Çünkü pandemi sonrası sağlık sorunlarına ek olarak, küresel ölçekte kaygı ve depresyonda %25’lik artış yaşandı. Bu durum şirketleri ve işgücünü doğrudan etkiledi. Ve onlara iş sağlığına çok daha geniş bir perspektiften bakmaktan başka seçenek bırakmadı. İş sağlığı kapsamının çalışan merkezli bir yaklaşım olması gerektiği ortaya çıktı. Bulaşıcı hastalık yönetimi, kritik hastalık taraması, koruyucu sağlık ve ruh sağlığı hizmetleri, özellikle pandemi sonrası yeni iş dünyasında çalışanlar için standart beklentiler haline geldi.
İş sağlığına kapsamlı yatırım yapmak bir gereklilik haline geliyor
Çalışanlar artık şirketlerinin refahlarında önemli bir rol oynamasını bekliyor. Kaldı ki işletmelerin, çalışanların genel sağlığına, özellikle de ruh sağlığına yatırım yapmaları, yetenekleri cezbetme ve elde tutmada çok önemli, rekabetçi bir farklılaştırıcı olma özelliği taşıyor. Bu nedenle yeni iş sağlığı dalgasına yatırım yapmak çok önemli operasyonel bir gereklilik haline geliyor.
Günümüz çalışanları, kendilerini varlık olarak değil, insan olarak önemseyen bir şirkette çalışmak istiyor
Çalışanlar çoğu şirketin tek ve en kritik operasyonel varlığıyken çalışamaz durumda olduklarında onlardan etkili bir şekilde çalışmaya devam etmelerini bekleyemeyiz.
Aslında ruh sağlığı ve kapsamlı sağlık programları gibi çalışan odaklı iş sağlığı hizmetlerine yatırım yapmak, insanlar için önleyici bir bakım ve iş sürekliliği sağlıyor. Ayrıca daha iyi bir çalışan deneyimi yaratıyor. Günümüz çalışanları, kendilerini varlık olarak değil, insan olarak önemseyen bir şirkette çalışmak istiyor. Salgınla birlikte bu istek güçlü bir şekilde vurgulanıyor.
Kişisel gelişim, şirket başarısı sağlıyor
Çalışanların genel sağlık ve esenliğine yatırım yapmak, yerinde sağlık taraması hizmeti sunmak, çocuk bakımı, yemek ve kuru temizleme hizmeti vermeye benzer şekilde çalışanların hayatlarını iyileştiren değerli bir fayda. İş sağlığına yatırım yapmanın bir diğer faydası daha iyi performans elde etmek oluyor. Çalışanlar, fiziksel sağlıklarını ve iş performanslarını etkileyebilecek stres altında çalışıyor. Sağlıklı, mutlu çalışanların daha üretken ve işe bağlı olduklarını gösteren çok sayıda kanıt var. Akıl sağlığı hizmetleri gibi bütünsel sağlık programları yeniliği, performansı ve üretkenliği destekliyor. Kişisel gelişim, şirket başarısı sağlıyor.
İş sağlığına yatırım yapmak işletmeler için ekonomik bir çözüm. Neden? Çünkü yerinde, önleyici sağlık hizmetleri ve sağlıklı yaşam hizmetleri sunmak, yalnızca randevular için işyeri dışına çıkmayla ilgili kaybedilen zamanı azaltmakla kalmıyor aynı zamanda kolaylık ve erişilebilirlik nedeniyle kronik sorunların daha erken tespit edilmesine yardımcı oluyor. Veya bu hastalıkları tamamen önleyerek çalışanların daha sağlıklı kalmasını sağlıyor.
Çalışanı elde tutmak için maaş, tek başına yeterli olmuyor
Ayrıca, yerinde iş sağlığına yatırım yapmak, yetenekleri çekmek ve elde tutmak amacıyla ücretleri yükseltmekten daha uygun maliyetli olabiliyor. Çünkü bazı araştırmalar çalışanların %80’inin daha yüksek ücret yerine daha iyi faydaları tercih ettiklerini söylüyor.
Şüphesiz, insanlar herhangi bir işin en kritik yönü ve en büyük masrafıdır. Rekabetçi kalabilmek ve ekibe daha fazla varlık çeken bir ortam yaratmak için, şirketler bu en hayati varlığı koruma ve sürdürme konusunda ciddi olmalı. Hem koruyucu fiziksel sağlık, hem ruh sağlığı hem de yaşam tarzı/sağlık programlarını kapsayan hizmetlerle yeni iş sağlığı dalgasına yatırım yapmak artık çok önemli.
Kurumsal sağlık pazarı büyüyecek
Dünya Sağlık Örgütü, depresyon, anksiyete bozukluklarının üretkenlik kaybı nedeniyle küresel ekonomiye yılda 1 trilyon ABD dolara mal olacağını tahmin ediyor. Çalışanların ruh sağlığına özen göstermek ise üretkenlik, iş birliği ve onları elde tutma üzerinde uzun vadeli bir etki yaratıyor. İşin geleceğine yönelik beklentilerden biri, kurumsal sağlık pazarının büyüyeceği, harcamaların artacağı yönünde. Bu nedenle iş yerinde artık duygusal ve ruhsal bozukluklar hakkında konuşmayı ve içerik üretmeyi normalleştirmeliyiz. Yoksa bu eğilimi göz ardı eden şirketlerin çalışanlarını ve rekabet üstünlüğünü kaybettiklerine tanıklık edeceğiz.