Şirketler tekrarlayan problemlerini nasıl çözerler?

“İki arkadaş nehrin kıyısında piknik yaparlar. Yemek yemek üzereyken nehirden bir ses gelir. Arkalarına bakınca suda boğulmak üzere olan bir çocuk görürler. İkisi de suya dalar, çocuğu kurtarır, kıyıya getirirler. Tam sakinleşmeye başladıkları anda başka bir bağırma sesi duyulur. Suda çırpınan ikinci çocuğu görürler. Görünüşe göre o da boğulmak üzeredir. Suya atlar, onu da kurtarırlar. Sonra iki çocuk daha gelir, onları da kurtarırlar.

Ardı arkası kesilmeyen bu kurtarma operasyonu üzerine arkadaşlardan biri kıyıdan uzaklaşır. Diğer arkadaşı panikler. Arkasından bağırır; “hey, nereye gidiyorsun?  Yardımına ihtiyacım var. Görmüyor musun peş peşe çocuklar boğulma tehlikesi atlatıyor.“ Arkadaşı cevap verir; “Önemli olan sadece kurtarmak değil bu çocukları nehre kimin attığını bulmak istiyorum. Onun için yukarıya bakmaya gidiyorum.” (Dan Heath’den alıntıdır.)

Şirketlerin durumu da bu hikayeden farklı değildir. Tekrarlayan problemleri teşhis etmede yetersiz kalır, yangınları kovalamakla meşgul olurlar. Hatta sorunu doğru düzgün teşhis etmeden, hangi problemi çözdüklerinin farkında olmadan çözüme kalkışırlar.

Peki tekrarlayan problemleri çözme sürecinde neler yapılmalılar?

Adım 1: Sorunu tanımlayın. Sorun nedir?
Adım 2: Sorunu netleştirin.
Adım 3: Hedefleri tanımlayın.
Adım 4: Sorunun kök nedenini belirleyin.
Adım 5: Eylem planı oluşturun.
Adım 6: Eylem planı üzerinden harekete geçin. Unutmayın, dünyanın en iyi planının uygulanmadığı takdirde hiç şansı yoktur.
Adım 7: Sonuçları değerlendirin.