Neden iflas ettiler?

Ekonomiyi canlandıran, tüketici harcamalarından büyük pay alan, mağaza zinciri bulunan, binlerce çalışana istihdam sağlayan, “saygın ve başarılı” olarak bilinen, en büyükler listesine giren, ödüllere layık görülen birçok kurum yakın zamanda ya iflas koruma ya da konkordato için başvuruda bulundu. Sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerde de popülaritesi ve piyasa değeri yüksek şirketler iflasın eşiğine geldiler. Başa çıkamayacağını öngörenler ise bir an önce güçlü bir ortak bulmaya veya şirketlerini satmaya yöneldiler. Peki suçlu kim? Yanlış nerede? İşler iyiyken ve her şey yolundayken rehavete kapılmakta mı? Zorlu piyasa koşullarında mı? Başarıyı mümkün kılan insan kaynağından doğru yararlanamamakta ve bu kaynağı koruyamamakta mı? Plansız, kontrolsüz büyümede mi? Satıştaki gerilemede mi? Şirket büyüdükçe hırs ve egolarına yenik düşen şirket sahiplerinde mi? Hatalarını göremeyen, lüks yaşantısından taviz vermeyen ve geleceği öngöremeyen patronlarda mı?

ABD’de yakın zamanda iflas başvurusunda bulunan Nine West, Diesel Jean, Roberto Cavalli, Toys’R’Us, clarie’s, Gymboree, Sears gibi şirketler öne çıkarken Türkiye’de Gilan (mücevher firması), Hotiç, Beta Ayakkabı, Yeşil Kundura, Keskinoğlu, Yörsan, Çift Geyik Karaca, Makro Market, Dizayn Boru, vs. konkordato başvurusu yaptı. Tüm şirketlerin satış yapması ve ayakta kalabilmek için gelir elde etmesi gerekir. Şirketler uzun süre kârlı olmadıklarında piyasadan çıkmak veya işi yeniden düzenlemek için iflas etmek zorunda kalır. Kârlılık eksikliği çoğu iflasın ana nedeni olmakla birlikte, pek çok temel faktör bir şirketin kâr elde etme kabiliyetini engeller ve iflasa yol açar. Bu nedenlerden en öne çıkanlar aşağıdaki gibidir.

  • Değişen alışveriş alışkanlıklarını görmemek
  • Tüketici satınalma tercihlerinde meydana gelen değişime göre süreçleri revize etmemek
  • İnternet üzerinden alışveriş yapma oranındaki artışa yönelik dönüşümü yapmamak. (İnternet üzerinden alışverişin daha kolay ve ucuz oluşuyla baş edememek)
  • Pazardaki değişikliklere ve hıza ayak uyduramamak
  • Doymuş pazara satış yapmaya, belirli bir üründen daha fazlasına ihtiyaç duymayan müşterilere ulaşmaya çalışmak
  • Tek bir ürün üreterek, tek bir müşteri grubuna satış gerçekleştirmek
  • Agresif mağaza büyümesi yapmak
  • Kısa sürede çabuk büyümeye çalışmak
  • Genel ekonomideki kötü koşullara ve bir işletmenin faaliyet gösterdiği pazardaki bozulmaya maruz kalmak
  • Düşük liderlik becerileri nedeniyle başarısız olmak; iş tecrübesi ve anlayışında, baskı altında düşünebilmede, önceliklendirmede, zor karar verme yeteneğinde, ilham verme ve motive etmede yetersiz kalmak
  • İş kararlarında vizyoner olamamak
  • “Her şeyin en iyisini ben bilirim” yaklaşımıyla danışman desteği almamak, yanlış tavsiyelere fırsat tanımak
  • Doğru bir öngörü yapamamak,
  • Günlük kararlar almak
  • Yanlış ortaklık kurmak ya da akrabalık ilişkilerini yönetememek
  • Kurumsal yönetim anlayışını benimsememek
  • Çalışan yönetimi yapamamak: Rakipler birbirlerinden sadece insan kaynağı ve kurum kültürünü taklit edemezken, çoğu hizmet sağlayıcının sahip olduğu tek rekabet avantajı çalışanlar iken yıldız çalışanları elde tutamamak ve daha ucuz işgücü, vasıfsız kişilerle çalışmaya yönelmek
  • Pazarlama faaliyetlerinini önemsememek
  • Yüksek bütçeli reklam çalışmalarıyla istenen etkiyi oluşturamamak
  • Likidite ve ödeme gücünü yönetememek
  • Nakit döngüsünü sağlayamamak (Örnek: Nakit girişinde eksiklik yaşamak)
  • Çok fazla borçlanmak
  • Şirketin hesap alacaklarını satışlarından daha hızlı büyütmek
  • Rekabetçi bir piyasada var olmak
  • Rakiplerin gerisinde kalmak, fark yaratamamak
  • Fiyat düşüren rakiplerle baş edememek
  • Hatalardan ders almamak
  • Risk yönetimi yapmamak
  • Yanlış yatırım yapmak
  • Planlamada yetersiz kalmak

İş modeli, bir şirketin geliştirdiği ve müşterileri için değer yarattığı yöntemdir. Şirketin temel stratejilerinin en önemlisidir. İş modeli, bir şirketin “değeri” nasıl yaratıp, nasıl dağıttığını ve finansal sürekliliğini kazandığını tanımlayan mantık modelidir’ (Business Model Generation / Tanım: Tufan Karaca- http://blog.tkaraca.com). Şayet iş modeli sağlam değilse veya sorunlarla doluysa şirket, doğası gereği risk altındadır. Uzun yıllar ayakta kalması zorlaşır. Kötü bir iş modelinden kaçınmanın anahtarı, planlama yapmaktır. Müşterinin kim olduğunu, ne istediğini, eğiliminin nereye yöneldiğini, sadakatini, ürün veya hizmetlerin nasıl verimli bir şekilde üretilip sunulacağını, hızını, sektörde rekabetin nasıl işlediğini, hangi grubun hedefleneceğini, hangi yasa ve yönetmeliklere uyulacağını, maliyet yapısını, gelir akışını, vb. çıkarmalıdır.

Tüm işlerin ve bizim gibi ekonomilerin inişli çıkışlı zamanları olacağını hesaba katarak işler iyiyken zor zamanlarda ayakta kalmak için sermaye ayırmalıdır. Ayrıca yeni anlaşmalar yaparken sevinen birçok lider, yeterli nakit veya kredi olmadan yeni sözleşmelerin rehavetine kapılır büyük kazancı gerçekleştirmenin maliyetine bakmayı ihmal eder. Kârlı büyümenin maliyeti vardır; bu maliyetleri ve sermaye gereksinimlerini bilmek, büyüme sürecinin bir parçasıdır ancak çoğu zaman göz ardı edilir.

Birçok kurum geçmişte büyük başarılar elde etse dahi küçük sorunların bir araya gelmesi, sebeplerin zamanında görülmemesi nedeniyle yıllar içinde üstesinden gelemeyeceği kadar büyük sorunlarla karşılaşır. Bu tarz kurumlarda hava güneşliyken rehavet vardır. Başarıyı %100 garanti eden kısa yollar olmadığı, başkası denesin formülü bize versin kolaycılığıyla başarı yakalanmadığı gibi başarısızlığa ya da iflasa giden yolda da tek bir neden yoktur. Önemli olan fırtınaya yakalanmadan fırtınanın gelmekte olduğuna ilişkin işaretler alabilmek, riskleri zamanında tespit edebilmek ve yönetebilmek, fırtınaya karşı daha etkin önlemler alarak fırtınanın kasırgaya dönüşmesine engel olmaktır.