Değişim hızının hiç olmadığı kadar arttığı günümüzde küreselleşme ve bilgi toplumunun gelişimiyle birlikte dünyanın birçok yerinde insan kaynakları yönetimi uygulamaları da gelişmekte ve değişim göstermektedir. Değişim tüm hızıyla devam ederken uzmanlığı “insan” olan insan kaynakları departmanları için nitelikli insan kaynağı uzmanlarının yetiştirilmesi ve İK alanında profesyonelleşmesi gerekmektedir. İK, tipik bir kültürün temsilcisi olarak görülmemelidir. Yenilikçi olması, teknoloji işlevlerine uyum sağlaması ve çalışan memnuniyetini artırmaya yönelik yeteneklere sahip olması önemsenmelidir. Yetenek performansını ölçmek ve tahmin etmek konusunda değer yaratmalı; beklenen liderlik ve yetenek boşluklarını, mevcut yetenek boşluklarının nerede olduğunu tespit edebilmeli ve gelecek yıllarda hangi açıkları öngördüğünü çıkarabilmelidir. Yetenekli çalışanların katılımını artıran, performansına etki eden faktörleri de belirleyebilmelidir.
Ait olduğu firmanın yüzü olan insan kaynakları çalışanları iş görüşmeleri sürecinden işe alıma kadar adaylar üzerinde izlenim yaratan ilk kişiler olarak kendilerini düşünmelidir. Yanlış kurgulanan insan kaynakları stratejileri başarısızlık getirmekte, kurumun imajına zarar vermektedir. Türkiye’de çalışanlar gittikçe artan bir şekilde kurumlarından daha fazla şey beklemektedir. Bu nedenle insan kaynakları departmanları çalışanlarla iletişimini geliştirerek geri bildirim almayı daha fazla önemseyecektir. Çünkü çalışanların kurumda nasıl yaşadıklarını anlamaya yardımcı olacak doğru zamanda doğru geri bildirime ihtiyaç duyacaktır. Çalışanlardan toplanan veriler stratejik insan kaynakları politikalarının belirlenmesinde, çalışan deneyimlerinin çıkarılmasında, yapılacak değişikliklerin saptanmasında, “hizmet olarak gelişmede” kullanılacaktır. Karar vermeyi yönlendirecek çalışan profilinin oluşması sağlanarak, daha katılımcı ve memnun çalışanlar ile verimlilik artışı sağlamak mümkün olacaktır.
Kurumlar için daha fazla veriye dayalı karar vermek için teknolojiyi nasıl daha iyi kullanabilecekleri önemini koruyacaktır. Veriyi analiz etmekten ziyade verinin nasıl kullanılacağı, veri ustalığı önem kazanacaktır. Kurum kültürü oluşturmak, itibar yönetimi yapmak, işveren markası olmak ve bunu etkili bir şekilde pazarlamak ile takım değerlerini belirlemek ve merkezi odak noktası hâline getirmek gündemde kalacaktır. Sosyal medya ve sanal paylaşımın gelişmesiyle insan kaynakları dönüşmeye, başvuru sahipleri kolaylık talep etmeye devam edecektir. İnsan kaynakları bir pozisyon açıp beklemek yerine yeteneği bulmak ve daha proaktif olmak için yeni yollar deneyecektir. Facebook, Twitter, Linkedin, bloglar ve forumlar ile sosyal medya işe alım sürecinde daha büyük bir rol oynayacaktır. Mobil başvuru talebi artacaktır. Sosyal medya, bulut servisleri, mobil teknolojiler, data alanındaki yeni uygulamalar, vb. insan kaynaklarının iş yapış tarzını değiştirecektir. Teknolojik değişime kolaylıkla uyum sağlayarak çevik hareket eden insan kaynakları rekabette öne geçecektir.
Teknolojinin değişen yüzüne ve hızlı ekonomik değişimlere hızlı bir şekilde adapte olabilen kişileri işe almak, 2019 ve sonrasında işe alım stratejileri için kritik öneme sahip olacaktır.
Mekâna ve saate bağlı kalmadan esnek çalışma yaygınlaşacaktır. Gelişen teknolojinin imkân verdiği çalışma esneklikleri insan kaynakları politikalarına entegre edilecektir. İK departmanları, kurumun beklentilerini karşılayacak beceri ve tutkuya sahip olan yeteneği bulmak ve yerleştirmek için dünyanın her yerinden nitelikli çalışana ulaşmak için yeni stratejiler geliştirecektir. Çeşitlilik ve kapsayıcılıkla daha fazla verim alınacağı için kurumların yeni fikirleri getirecek olan yaşamın her kesiminden adayları bulması, önlerini açması, bu yapıda ekip oluşturması, yüksek verimlilik sağlanması gibi konular 2019 ajandasına alınması gereken konular arasında yer alacaktır.
2019 yılında hangi sektörlerde istihdam artışı ve daralması yaşanacak?
İstihdam artışı yaşanacak sektörler arasında yazılım, yeme-içme, tekstil, turizm, otomasyon, tasarım gibi sektörler olacaktır. 2019 yılında kurumlar ihracata daha fazla ağırlık verecektir.
İstihdamda daralma yaşanacak sektörler ise; inşaat ve tüm alt grupları dahil genel olarak imalat sektörü, enerji, perakende, otomotiv, havacılık, medya-basın-yayın, hizmet, kimya, tarım olacaktır.
Not: Yukarıdaki yazı Para dergisinde de yayımlanmıştır.
İçinde bulunduğumuz değişim çağında insan kaynaklarının nasıl dönüşmesi gerektiğini ve gelenekselleşen uygulamalardan nasıl çıkacağını “Şirketler Yıldız Çalışanlarını Neden Kaybeder?” isimli kitabımda detaylı bir şekilde ele aldım.