Orange’nin utanç davası

Fransa’nın telekom devi Orange’de 2007- 2010 yılları arasında 19 çalışan intihar etti, 12’si intihara kalkıştı, 8 kişiye şiddetli depresyon teşhisi kondu. Orange’nin eski CEO’su Didier Lombard’a, İnsan Kaynaklarından Sorumlu Direktör Olivier Barberot’a ve üst düzey beş yöneticiye intihar dalgasından dolayı dava açıldı “psikolojik taciz”le yargılanıyorlar. Mayıs ayında başlayan duruşmanın iki ay sürmesi bekleniyor, ben de çıkacak sonucu merakla bekliyorum. Peki hikâye nasıl başladı? Açıklayayım: Devlet, France Télécom’daki hissesini 2004 yılında % 50’nin altına düşürdü ve özelleştirmeye gitti. Bu özelleştirme bir dönüşümü beraberinde getirdi. Hem rekabet etmek hem borçları ödemek hem de tasarruf yapmak gerekliydi. 2005 yılında göreve başlayan CEO Didier Lombard, insan kaynaklarını ilgilendiren planını devreye aldı. Plana göre şirketin yeniden yapılandırılmasıyla üç yıl içinde 22.000 kişinin işine son verilecek, 14.000 kişi yer değiştirecekti. Ancak plan başarılı olmadığı gibi yeniden yapılandırma da yarım kaldı. 2011 yılında istifa eden Lombard, yeniden yapılanma operasyonunun çalışanları üzdüğünü itiraf etti. Lombard’ın üst düzey yöneticilere “Onları bir şekilde çıkartacağım; kapıdan veya pencereden” dediği ortaya çıktı.

2009 yılında 32 yaşında bir çalışanın kendini şirketin Paris merkezindeki ofis penceresinden fırlattığı, bir kadın çalışanın bir yıl içinde üçüncü kez transfer edilmek üzere olduğunu öğrendiği için kendini öldürmeye çalıştığı, 37 yaşında bir çalışanın iki yöneticisinin önünde kendini bıçakladığı, 57 yaşında çalışanın bir şirket otoparkında kendini ateşe verdiği, 53 yaşında bir çalışanın kendini trenin önüne attığı bir ortamdan söz ediyoruz.

France Télécom müdürleri, bugünlerde çalışanlar arasında bilinçli olarak bir endişe kültürü oluşturmak, korkutmak, tehdit etmek, çalışanları küçük düşürmek ve ailelerinden uzaklaştırmaya çalışmakla suçlanıyor. Orange, Fransa’da psikolojik tacizden yargılanan ilk şirket olduğu gibi büyük bir şirketin ve eski direktörlerinin personel muamelelerini haklı çıkarmak için mahkemeye getirildiği en büyük dava aynı zamanda.