Sosyal medyada politik görüş paylaşmak işten çıkarılma nedeni sayılır mı?

Kurumlarda yalnızca aynı politik görüşlere sahip kişilerin işe alınması ya da çalıştırılması mümkün değildir. Üstelik farklı geçmişlere ve farklı düşünce tarzlarına sahip bir kurumun çeşitlilik ve katılımla daha etkili olduğu kanıtlanmışken… Tecrübelerin ve fikirlerin çeşitliliği karar verme için daha iyi girdilere ve dolayısıyla daha iyi kararlara yol açıyorken üstelik…

Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın aktardığına göre;

  • Türkiye yetişkin nüfusunun yani 58 milyon kişinin (18 yaş üstü) %75’i internete bağlanıyor.
  • 58 milyon kişinin %65’inin bir sosyal medya hesabı var.
  • Sosyal medyada hesabı olan her 100 kişiden 80’i sosyal medyayı gözlemci olarak tabir edilen pasif katılımcı olarak kullanıyor. Paylaşım yapmıyor ancak takip ediyor.
  • Sosyal medyada aktif olanların sayısı yaklaşık 15 milyon kişi (%20’lik bir oran).

Gerek gerçek gerek gerçek olmayan karakterlerle sosyal medyada varlık gösterenler içinde; kişiliklerinin en karanlık yanlarını ortaya çıkaranlara, eksikliklerini kapatanlara, nefret söylemi yapanlara, fazlaca politize olanlara, kendi gibi olanı bulup bir şeye ya da bir yere ait olmaya çalışanlara, sanal ve gerçek kimliği arasında fark oluşturanlara, kendine dikiz aynasından bakanlara ve ispat çabasında olanlara rastlamak mümkündür. Bugün çalışanlar da yaptığı paylaşımlar nedeniyle izlenmekte, sosyal medya paylaşımları ve beğenileri nedeniyle işten atılabilmektedir.

Önemli olan çalışanın da herkesi olduğu gibi kabul etme olgunluğunu gösterebilmesi; ayrışmadan, politik görüşünden dolayı diğerini kutuplaştırmadan birlikte uyumlu bir şekilde çalışabilmesidir. Sosyal medyada da politize olmadan kendisini ifade edebilmesi, farklı dünya görüşlerine saygı duyabilmesidir. Peki çalışan, sosyal medyada yaptığı hangi yanlışlardan dolayı işten çıkarılmaktadır ve nelere dikkat zorundadır? Soru-cevap şeklinde öğrenelim.

Çalışan, sosyal medya hesaplarından politik içerik paylaşabilir mi?

Çalışanın politik görüşünü açıkça dile getirmesi, tarafsızlıktan uzaklaşması çoğunlukla işinden olmasına neden olmaktadır. Çünkü, insanlar bireyleri kurumlarından ayrı düşünmemekte, ilişkilendirme yapmakta, çalışanı adeta kurumun marka elçisi olarak görmektedir. Çalışan kendi politik görüşüne göre doğru olanın başkası için doğru kabul edilmeyeceğini, herkesin kendisiyle aynı fikirde olamayacağını göz önünde bulundurarak paylaşımlar yapmalıdır. Politika hakkında güçlü bir his duysa dahi, bu duyguları paylaşmadan önce paylaşmanın risklerini ve getirilerini tartmalıdır.

New York Times Gazetesi Sosyal Medya Politikası’nda şöyle yazar: “Sosyal medya yayınlarında, gazetecilerimiz partizan görüşlerini ifade etmemeli, siyasi görüşleri teşvik etmemeli, adayları onaylamamalı, rahatsız edici yorumlar yapmamalı veya Times’in gazetecilik itibarını bozan başka bir şey yapmamalıdır. Gazetecilerimizin tüm sosyal medya faaliyetlerinin bu politikaya girdiğini düşünüyoruz. Facebook sayfanız, Twitter feed’iniz, Instagram, Snapchat veya diğer sosyal medya hesaplarınızın The Times’taki rolünüzden ayrı olarak özel bölgeler olduğunu düşünebilirsiniz. Aslında, çevrimiçi yayınladığımız veya sevdiğimiz her şey bir dereceye kadar halka açık. Ve halka açık olarak yaptığımız her şey The Times ile ilişkilendirilmiş olabilir.”

İşveren, sosyal medya paylaşımları nedeniyle çalışanın iş akdini sonlandırabilir mi? 

 Evet. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar nedeniyle yargıya intikal eden davalar incelendiğinde bu paylaşımların delil olarak kabul edildiği, paylaşımların içeriğinin haklı veya geçerli fesih kapsamında değerlendirildiği görülmektedir. Eylemin mesai saati içinde yapılıp yapılmadığına, paylaşımların işverenin mesleki ve ticari itibarını zedeleyici nitelikte olup olmadığına, işverenin iş için tahsis ettiği araçlar kullanılarak mı yapıldığına da bakılmaktadır.

 Kurumların sosyal medya politikası olmalı mı?

 Evet. İşverenler, genellikle çalışanların şirket hakkında çevrimiçi olarak neler yayınlayabileceklerini veya yayınlayamayacaklarını tanımlamak için sosyal medya politikalarını oluşturmalıdır. Her işe alımda çalışana imzalatılan sözleşmelerde sosyal medya politikasının yer alıp almadığından emin olmalı, varsa politikaya ilişkin bilgilendirme yapmalıdır. Çalışana bilgilendirmenin ve uyarının gerektiğinde mahkemede kanıtlanabilir şekilde yapılmadığı durumlarda hak ve özgürlüklere müdahale edilemeyeceği yönünde bir karar çıkabilmektedir.

Yasaları dikkate alan, fesihlere yol açan ve tutarlı bir şekilde uygulanan faaliyet türlerini kapsayan iyi hazırlanmış bir sosyal medya politikası, işverenlerin bu gibi durumlarla başa çıkmasına yardımcı olmaktadır.

Çalışanın “görüşlerim çalıştığım kurumu temsil etmez” açıklaması yapması yeterli olur mu?

Çalışanın örneğin Twitter hesabında; “Tüm Tweet’ler kendi görüşlerimi yansıtmaktadır, çalıştığım kurumumu bağlamamaktadır. Retweet ettiğim tweetler, her görüşü onayladığım, beğendiğim anlamına gelmez. Bir linki yorumsuz paylaşmış olmam onu onayladığım anlamına gelmez” gibi açıklamalar yapması faydalı olacaktır.

Paylaşımları sadece takipçilere açık mı yapmak gerekir? 

Paylaşımları sadece takipçilere özel yapmak, herkese açmamış olmak mahkeme kararlarında olumlu yönde etkili olmaktadır.

Uygun görülmeyen, tasvip edilmeyen her içeriğe cevap yazmalı mı? 

Hayır. Hatta verilecek cevap olumsuzsa kurumun itibarını nasıl etkileyebileceği hesaba katılmalıdır. Sıcağı sıcağına, anlık bir refleksle yanıt verilmemeli, yorumun bağlantıda olunan müşteri, tedarikçi, bayi, vb. nezdinde nasıl karşılanacağı hesaba katılmalıdır.

Hangi durumda engelleme olağan karşılanmaktadır? 

Sosyal medyada tehdit ya da küfreden insanlar için engelleme hakkı kullanılmalıdır. Saygı ve nezaket sınırları içinde yapılan eleştirilerden dolayı engellemeden kaçınmalıdır.

Çalıştığı kuruma ya da unvanına güvenerek bilgi paylaşmalı mı?

Ben “…..’de çalışıyorum ve söylediklerinizin yanlış olduğunu biliyorum” veya “mali işler  yöneticiyim, İK uzmanıyım gibi sahip olunan unvanlar üzerinden bunun doğru olmadığını teyit edebilirim” şeklindeki paylaşımlardan uzak durulmalıdır. Kurum, politik bir tartışmanın içine sürüklenmemeli, paylaşımların kurumun üst düzey bir yöneticisi tarafından görülebileceği, aynı görüşü paylaşmayan potansiyel bir müşteriyi rahatsız edebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Yazılanların yanlış yorumlanması, yanlış anlaşılması ve bir şekilde amacından saptırılması ihtimali de göz önünde bulundurmalıdır. Yine çalıştığı kurumun unvanını kullanarak, sosyal medyada 3. kişilere tehdide varan söz ve beyanlarda bulunmak fesih nedeni olarak kabul edilebilmektedir.

Müşteri, tedarikçi ya da bayilerle sosyal medyada bağlantı kurmalı mı?

Bu kişilerle bağlantı kurmak için en uygun platform Linkedin’dir. Özel hayatı ve politik görüşü bilmesinde sakınca görülmeyen kişilerle Facebook, Instagram ve Twitter üzerinden de bağlantı sağlanabilir ancak özel paylaşımları gören bazı kişilerde kanaat değişikliği oluşabileceği ve ilişkilere olumsuz yansıyabileceği hesaba katılmalıdır.

Sosyal medyada gruplara katılmalı mı?

Facebook’ta ya da diğer sosyal medya platformlarında partizan yönelimli olabilecek özel ve gizli gruplara katılmaktan, parti etkinliklerine sosyal medyada kaydolmaktan kaçınmalıdır.

Sosyal medya paylaşımları işten çıkarmaya neden olur mu?

Son yıllarda gerek dünyada gerek Türkiye’de yaptıkları politik, cinsiyetçi veya nefret içerikli rahatsız edici sosyal medya paylaşımları nedeniyle işini kaybeden çok sayıda çalışan bulunmaktadır. Çünkü işveren, görev dışı yorumların kurumun itibarını olumsuz yönde etkilemesi, kuruma potansiyel olarak sorumluluk yüklemesini neden olarak gösterebilmektedir.                    Türkiye’de sosyal medya paylaşımları nedeniyle işten çıkarılanların açtığı işe iade davalarında alınan mahkeme kararların çoğu çalışanın aleyhine olsa da ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilen, işverenin geçerli fesih hakkının oluşmadığını belirten kararlar da bulunmaktadır. İşverenin işten çıkarma öncesi çalışanın savunmasını alıp almadığına da bakılmaktadır.

Üzerinde kurum logosu bulunan kıyafet, üniforma, şirket aracı, vb. ile paylaşım yapmak uygun mudur?

Uygun değildir. Birçok kurum çalışanlarına bu yönde fotoğraflar paylaşmaması için yasak getirmiştir.

Çalıştığı kuruma ya da yöneticilere hakaret eden paylaşımlarda bulunan çalışan, işe iade davasında haklı bulunur mu?

İşverene yönelik hakaret ve sataşma içeren paylaşımlar, işverene haklı fesih imkânı verdiği gibi mahkeme tarafında da genel olarak iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı yönünde karar çıkmaktadır.

Sosyal ağlarda yapılan paylaşımlar işe alımın önünde bir engel olur mu?

Evet. Kurumlar, iş görüşmesi olumlu geçen adayların sosyal medya paylaşımlarını incelemektedir. Profil fotoğrafından güncellemelerine, mesajlarına ve kullandığı dile bakarak aday hakkında fikir sahibi olmaya çalışmaktadır. Adayların yaptıkları paylaşımların sonuçları olabileceğini; profili ile değerlerini, ilgi alanlarını, davranışlarını, temaslarını ortaya koyduğunu, işverene fikir verdiğini göz önünde bulundurması gerekmektedir.

Çalışan başka neleri yapması hâlinde işten çıkarılır? 

Çalışan, kurum bilgisayarı üzerinden internette oyun oynaması, müstehcen sitelere girmesi, kumar oynaması, kurumsal e-posta hesabından özel paylaşımlar yapması halinde de işini kaybedebilmektedir.