Sosyal medyada yas tutmak

Teknoloji yas tutma şeklimizi inkâr edilemez bir şekilde değiştirdi. Sosyal medya milyonlarca insanı sevdiklerinin, arkadaşlarının ve hatta tanımadıkları kişilerin yasını tutma ve anma konusunda güçlendirdi. Anılarımız gibi acılarımız da dijitalleşmemeli derken neye sevinip, neye üzüldüğümüzü ifade eden bir “tık”, bir “emoji” ye kalmış durumdayız. Sosyal medyaya daldıkça, sosyal hayatın gerekliliklerinden, acıyı da layıkıyla paylaşmaktan uzaklaşmaktayız.

Sosyal medyada vefat haberi paylaşan şahıslara, kuruluşlara mutlaka denk gelmişsinizdir. Bu duyuruların çok kişi tarafından beğenildiğine de…

Sosyal medya platformları kullanıcılardan gelen “empatiyi ifade etmemizin bir yolu yok” yorumlarını dikkate alarak farklı emojilerle tepkimizi göstermemize olanak sağlasa da sadece “beğen” seçeneğinin olduğu yıllarda kullanıcıların başka bir alternatifi yoktu. Bugün “üzgün” bir yüz ifadesiyle tepki vermek kullanıcılara belki daha iyi hissettiriyor olabilir ancak bu duyurulara yanıt vermenin en uygun yolu bu mu?

Sanal taziye defteri 

Beğen butonu, paylaşımı yapan kişiye destek anlamı içerir. Kimse isteyerek trajik bir olayı beğenerek üzücü bir haberi desteklemek istemez.  Kaldı ki beğenme, gönderinin sahibine gerçekte nasıl hissettiğimizi söylemez. “Tüm bağlantılarım yorum yapıyor, beğeniyor. Ben yapmazsam yadırganacağım” mutlaka bir şey yapmam gerekiyor dediğimiz durumda; duygularımızı paylaşmak için yoruma yönelmeliyiz. Bu şekilde gönderi sahibinin başkalarının kafasını karıştırabilecek “beğenme” yerine, ilişki kurabileceği bir kişiden kişisel mesaj almasını sağlayabiliriz. İçten bir şekilde yorum yapmak, beğene basmaktan daha etkilidir. Özelden mesaj yazmak da öyle… Yas tutan birine destek olmak için “o şimdi daha iyi bir yerde” gibi ifadelerden kaçınmalıyız. Bunun yerine, “kaybınızı duyunca çok üzüldüm”, “kaybınız için en içten taziyelerimi sunarım”, “sabırlar dilerim”, “başınız sağ olsun” gibi cümlelerle üzüntümüzü ifade etmeliyiz.

Cenaze selfiesi çektirmekten kaçınmalıdır

Aslında acı çeken kişiyi şahsen desteklemek her zaman en iyisidir. En doğru davranış aramak, kişinin yanında bulunmaktır. Dinlemek ve yorgun ruhu beslemek için zaman ayırmaktır. Bir cenaze törenine katılan kişinin bağlantılarına nerede olduğunu bildirmesine, cenazede bulunanları etiketlemesine veya törenden sürekli bir fotoğraf paylaşmasına gerek yoktur. Yaslı aileyi üzmemek için cenaze selfiesi çektirmekten kaçınmalıdır. Çünkü, sosyal medyada özellikle ölüm ve yas söz konusu olduğunda yapılan paylaşımlar daha büyük bir etki oluşturmaktadır.

“Beğendim, yorum yaptım, sorumluluğumu yerine getirdim” diyerek kaybettiğimiz değerler arasına bir yenisi katılmamalıdır. “Yalan dünya” diye acısı olanlara “sanal dünya” ile sırt dönülmemelidir.

Bunlara hiç gerek yok “kişi ne yapmak istiyorsa onu yapmalıdır, zaten insanlar kendi kurallarını benimsemiştir” görüşüne de saygı duyarak işletmeler ne yapmalı kısaca onu da açıklamak isterim:

İşletmeler için sosyal medyada yas tutmak

  • İşletmelerin sosyal medyayı özellikle afet ve acil durumlarda dikkatli kullanması gerekmektedir. Çünkü, afet zamanları zor zamanlardır ve zor zamanlar daha çok sorumluluk istemektedir.
  • İşletmelerin bir afet, vefat üzerine mesaj yayımlamaları gerekiyorsa, bir şey söylemeleri zorunluysa bu mesaj ticarileştirilmemelidir.
  • Şirketler afetleri kendi markalarını duyurmak, PR faaliyeti yapmak için bir fırsata dönüştürmemelidir. Kâr odaklı görünen faaliyetlerden kaçınmalıdır.
  • Mevcut iletişim planları askıya alınmalıdır. Gündemden kopuk, odaktan uzak iletişim yapılmamalıdır.
  • Planlı reklamlar afetin, krizin ölçeğine bağlı olarak sayıca azaltılmalı ya da tamamen durdurulmalıdır.
  • Mesajlar kısa tutulmalıdır.
  • Dürüstlük, açıklık ve şefkatle iletişim kurulmalıdır.
  • “Kalplerimiz ve dualarımız hayatta kalanlarla” gibi ifadelerle marka paylaşımı yapmaktan kaçınmalıdır. Hiç kimsenin bir şirket tarafından teselli edilmesi gerekmez. Çünkü, şirketlerin amacı bu değildir.
  • Toplum, işletmelerin yaraların sarılması için taziye ve geçmiş olsun paylaşımlarından daha fazlasını yapıp yapmadığına, yardım ve desteklere bakmaktadır.
  • Yalnızca güvenilir kaynaklardan alıntı yapılmalıdır.
  • Sosyal medya üzerinden yardımların kontrollü bir şekilde ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak toplanması ve dağıtılmasına özen gösterilmelidir.
  • Kriz anında markanın sosyal medyadaki itibarına zarar vermekten kaçınmalıdır.

Teknoloji çağında yas, keşfedilmemiş bir bölgedir

Unutmayalım ki teknoloji çağında yas, keşfedilmemiş bir bölgedir. Çevrimiçi yas tutmak yaygınlaşmaktadır. Trajik bir olayda acımızı beğeniler, yorumlar ile anlık tatminlerle daha katlanılabilir kılmak, her bildirimde yalnız olmadığımızı hatırlamak iyi hissettirebilir ancak hangi platform olursa olsun kaybımızın hakkını verecek ne bir facebook, Instagram gönderisi vardır ne de acımızı özetleyecek bir tweet… Günün sonunda, belki de telefonu kapatıp yas tutmakta bir sakınca yoktur. İnsanın yaşadığı bir kayıp sonrasında yas tepkileri göstermesi beklenilen bir durumdur, kimse duygularını doğru etiketleyerek bunu yaşamaktan kaçmamalıdır. Her kayıp daha önce yaşanmamış bir kayıptır. Her insan farklı bir şekilde hisseder, işler ve iyileşir.