Intagram’da güç ve gösteriş bir arada

Facebook’tan sıkılan kesimin alternatif bir mecra olarak kullanmaya başladığı Instagram başlarda rafine bir ortam iken “gösterişle dolu” bir platform halini aldı. Kendini sürekli mutlu ve başarılı gösterme çabası, her şey yolunda çok iyi giden bir hayatım var mesajı, ego tatmini, vb. derken tam da Facebook’un ilk dönemlerinde yaşananlarla karşı karşıyayız. Sorun uygulamada değil, uygulamayı yanlış kullananlarda. Var olandan daha fazlasını göstermek, hissetiklerinden farklısını söylemeye çalışmak… Beğenilme, kabul görme, takdir edilme yoksunluğu… Herkes her şeyi anlıyorken gösteriş mi doldurur tüm boşluğu? Sosyal medyanın “eş zamanlı bilgi paylaşımı” tanımı birbirimizden eş zamanlı haberdar olmaya döneli çok oldu. Çökmesi halinde yükselen sesler aylardır kapalı olan, hala VPN’siz bağlantı sağlanamayan Wikipedia için cılız kalmadı mı?

Instagram, reklamveren olarak yer almaktan çekindiğimiz bir mecra haline geldi. Yaşanan kirlilik üzerine hasgtag açmamayı tercih ediyoruz. Instagram’ın hashtag çöplüğünden kendini kurtarmasını da olası görmüyoruz.

Yerli ve yabancı ünlüleri kıyasladığımızda yerlilerin her gün paylaşım yapma bağımlılığı içinde kalitesiz, özensiz içerikleri takipçilerine sunduklarını, yabancıların ise daha seyrek aralıklarla, kaliteli içeriklerle paylaşımlar yaptığını, kendini var ettiğini sanarken “yok etme” çabasından uzak olduklarını gözlemliyoruz.

Instagram’a bakılırsa; hepimiz çok kültürlü, çok zengin, çok mutlu, çok neşeli, çok keyifli durumdayız. Oysa selfie uğruna sefil edilen hayat gazeteciliği… Kaybolan gerçeklik, idealize edilen yaşam, lükse özendirilen, depresyona sürüklenen kitleler değil mi durumumuz? Ne çok şey değişiyor hayatımızda… Hem de ne büyük bir hızla… Değişen her şeyde geçmişi daha sık arıyor, eleştirdiğimiz her şeye ayak uydurmak zorundaymışız gibi hissettiriliyor, başarı diktasına maruz bırakılıyoruz. Bu dönemde insanın kendi aslını, sahiciliğini korumaya çalışmasının vereceğimiz en zor savaşlardan biri haline geleceğine hangimiz ihtimal verirdik?